Bu aralar sizin de yolunuza çiçek açmış ağaçlar çıkıyor mu?Benim öyle.Çok mutlu oluyorum.Birkaç gündür yağmurun tadını çıkarıyorum.Durup durup ”ay ne kadar güzel yağmur yağıyor”diye söyleniyorum.
Kurs arkadaşlarım bu ne mutluluk bakışları atıyorlar bana.Eminim herkes mutlu olmuştur ama ben içimde tutamam mutluluğumu da hüznümü de dışarı taşarım hemen böyle.
Bugün Gitar kursuna gitmek için yola çıkmştım..Yarım saatlik bir yolum var,yürüyerek gidiyorum.İki yol seçeneğim var ama ben anaokulunun bahçesinde ki köpeği görebilmek ve ona selam verebilmek için diğer yolu seçmiştim bugün.Yol bayır aşağı bir yol,etrafta ağaçlar ve siteler var.Yoldan aşağı doğru inmek için döndüm ve ilerlerken küçük bir çocuk sesi duydum ” merhaba”dedi bana.Sesinde mutluluk vardı,gür ve kendine güvenen bir tonu vardı.Ona doğru döndüm.Bir erkek çocuktu ve muhtemelen ilkokula falan gidiyordu.Sitenin bahçesindeydi,bana bakıyordu.Onu ilk kez görmüştüm.Muhtemelen o da beni.Bana el salladı,tabi ki ben de ona.
Sırtında ki çantaya bakılırsa okuldan geliyordu.Şarkı mırıldanarak arkasını döndü evine doğru ilerledi.Bu çok hoşuma gitmişti.O nasıl bir ruh haliydi öyle enerjisini anın da bana geçirmişti.Hiç tanımadığım bir çocuğun bana selam vermesi.Üstelik karşıma bile çıkmamıştı,bana selam vermek için bağırmıştı,dikkatimi özellikle çekmek istedi.Bu çok güzeldi.Hatta bugün başıma gelen en güzel şeydi diyebilirim.Kendi okul dönüşlerimi hatırladım.Tuhaf bir huzur olurdu içim de eve gidiyordum,ders bitmişti ve eve gidip çizgi film izlicektim düşünsenize.Nsıl mutlu olmıyım ki.İnanırmısınız o huzur ve mutluluğu hala yaşarım zaman zaman.Çalıştığım dönemler de mesaim bittiğin de eve dönerken,otobüsten inip eve doğru yürüdüğüm o yol zarfın da,şu aralar kurstan çıkıp eve gelirken hala yaşıyorum o tanıdık ve unutulmadık huzuru.Okul dönüşümle ilgili hiç unutmadığım bir anım aklıma geldi.
İlk okul yıllarımdı.Siyah önlüğüm ve beyaz dantelli ütülü yakamla göz kamaştırıyordum.:) Okul servisini kılpayı kaçırmıştım.Küçücüktüm kaçıncı sınıftı hatırlamıyorum.Normal şartlar da tek başıma o yaşta eve yürüyerek gitmem hiç doğru değildi.Ama gayette cesur olan ve bu yaşın da bile hala bu özellğini kaybetmemiş olan ben deniz eve kadar yürümeye karar verdim.Çocuğuz ya hayal gücümüz de geniş tabii…Yanıma bir arkadaş lazımdı.Yani bir çocuk için tek başına yol yürümek oldukça sıkıcıydı sonuçta.Yolculuk arkadaşı olarak o an için suluğumdan daha iyi bir fikir olamazdı.Suluğum da çocuk şeklindeydi.Arkadaşımı boynumda taşıycak değilim ya yanıma da arkadaş arıyorum nasıl olsa,suluğumun ipinden tutup yanıma sarkıttım.San ki kendi yürüyormuş gibi yere hafif dokunuşlarla değdirmeye başladım.bi aşağı bi yukarı…
Yolda beraber sohbet ettik suluk arkadaşımla.O da bana bir şeyler anlattıı.Sonuçta ağzı da vardı, gözleri de.Yolculuğum arkadaşımla beraber güzel geçmişti.Eve yaklaşınca farkettim suluğumun altı çatlamıştı.A o! İnanırmısınız mantık olarak bunun olabileceği aklıma bile gelmemişti.İçinde ki su neredeyse bitmişti.O gün anneme hiç bir şey söylemedim.Suluğu saklayamazdım annem yokluğunu farkederdi.Ben de tezgahın üstüne bıraktım suluğumu yapacak bir şey yoktu.Kendimi kaderime teslim etmiştim.Annem ertesi gün suluğun çatladığını farketti ama kendiliğinden bi şekil de çatladığını düşündü.Bu konu hakkın da bana hiç bir şey sormadı.Tabiri caizse yırtmıştım.
Aynı an da hem yeni alınan suluğumdan,hem de arkadaşımdan olmuştum.Olsun herşeye rağmen yolculuk güzeldi ツ
Kıdım Gülşah