Asıl bilmediğini bilmektir soylu bilgi;
Kara tahta, tebeşir ve kenarda bir silgi…
Necip Fazıl Kısakürek
KıDıM Gülşah
Asıl bilmediğini bilmektir soylu bilgi;
Kara tahta, tebeşir ve kenarda bir silgi…
Necip Fazıl Kısakürek
Oraya gitme demedim mi sana?
Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?
Bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi şu görünene razı olma
Demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Senin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Denin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
Mevlana
Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Dersimiz öz güvene sahip misiniz değil misiniz onu görmek. Şu fani dünyada mütevazılıktan kırılarak geçirdiğim ömrümde bir kez bile etmediğim ama duymaktan maymuna döndüğüm bu iddialı cümlelerin öz güven sahibi kişilere has olduğunu öğrendim ya, daha da ölsem gam yemem. Ben sizlerden değilim sizi gidi koltukları her daim kabarıklar sizi, bakalım siz onlardan mısınız?
Öz güven deyince ilk akla gelMEyen kavram tabii ki ‘endişe’dir. Olur ya hayat bu, bir şeyler ters gidebilir, her zaman olabilir bu. Az evvel terfi etmiş, peşinde olduğunuz manitadan bir randevu koparmış ve ıslıkla süslediğiniz mutluluğunuzu yüzünde çiçekler açan insanlara bulaştırarak yürürken birden Neriman Teyze’nin balkondan bir kova suyu üzerinize boca etmesi işten bile değildir. Olabilemez mi, öyle de olabilir ki. İşte o an kravatınızı gevşetip endişelenmemenin, bu sorunun da üstesinden geleceğinizi kendinize fısıldarsınız. Çünkü siz ‘o’sunuz, öz güveni göklerde olansınız.
Okul yeni bitmiş. Kanatlarınız çıkmış heyecandan. Az değil, yepisyeni bir hayata atılacaksınız. Sınırsız seçenekler deniz derya önünüze serilmiş. Siz kimdiniz? Siz ‘o’sunuz, öz güveni göklerde olan; ve işte bu yüzden güzel şeyler olmasını bekliyorsunuz. Hayatın size iyi ve adil davranacağını biliyorsunuz. Bu pozitif düşüncelere biraz da gerçekçilik serptiniz mi, artık koşarak askere bile gidebilirsiniz. Hayde hayırlı tezkereler.
Özgüvenin en belirgin güzelliği kimsenin ne söyleyeceğine ihtiyacınız olmamasıdır. Öyle ki, her karar anında her kafadan çıkan sesler sizin için bir sinek vızıltısına dönüşür. Vereceğiniz kararın sizin için en iyi olduğunu bilmek için başkalarına değil sadece ama sadece kendinize ihtiyacınız olduğunu bilirsiniz. Neden mi, nasıl mı? Çünkü siz ‘o’sunuz, öz güveni göklerde olan.
Öz güvenin dahilikle ilişkilendirilmesi az rastlanan bir durum değil, bu bir sır da değil. Burada asıl önemli nokta ise empati yeteneği. Kimsede durduk yere bulunmayan, ancak göklerde bir öz güvene sahipseniz nasiplenebileceğiniz duygusal zekanız ile öz güveniniz daha bir işe yarar, pratiğe dönük ve sonuç odaklı hale geliyor. Bu da dahiliğe bir adım daha yaklaştığınız anlamına geliyor. Unutmayın, çünkü siz ‘o’sunuz, öz güveni göklerde olan.
Fırsatların adamısın sen, az mı! Ne zaman doğru bir hamle yapılacak olsa orada bitersin, bitmelisin. O daima sensin. Çünkü sen ‘o’sun, öz güveni göklerde olan.
Yönetmek sizin işiniz ve bunu tutkuyla, şevkle, yüksek konsantrasyon ve motivasyonla yapabiliyorsunuz. Çok iyi biliyorsunuz ki yapabilecekleriniz sınırı yok. Tüm şartları zorlamanın, uçlarda gezinmenin tadını en iyi siz biliyorsunuz çünkü bunu defalarca tecrübe ettiniz ve başardınız. Sizin için imkanlar her zaman açıktır ve yapabileceklerinizin sonu yoktur.
Doğru-yanlış ya da haklı-haksızın tespit edilmesinde zorluklar yaşandığında devreye giren ve aksiyon almaktan çekinmeyen siz olursunuz. Çünkü ne için savaşılması gerektiğini bilen özgüven sahibi kişi, yanlış ve haksız ortaya çıkmadan pes etmez. Çünkü siz ‘o’sunuz, öz güveni göklerde olan.
Bir şeyi başarmak için denemek gerekir, bunu ise herkes başaramaz. Oysa eli ayağı titreyenler, terden sırılsıklam olanlar, aniden sesi soluğu kesilenlerden değilsiniz ki siz. Kimseden çekinmenize gerek yok, utanacağınız kimse yok. Pek yapmazsınız ama ola ki yaptınız, hatanızı üstlenme olgunluğunu gösterebilecek öz güvene de sahipsiniz.
Öz güvenli insanları diğerlerinden ayıran bir başka önemli özellik ise konuşmaktan çok dinlemeleridir. Diğerlerine nazaran daha meraklı olan bu insanlar etraflarına karşı dâhice bir ilgi içindedir. Elbette bu ilgi sayesindedir ki etrafta dolanan dedikoducu, kendiyle böbürlenmeyi seven, daima kanıtlayacak bir şeyleri olan maske sahibi insanları da çok kolay deşifre edebilirler.
Başkaları ne düşünür diye endişelenmek öz güven sahibi kişilere has bir davranış değildir. Onun yerine bilgisizliğini açıkça ifade etmeyi seçen kişi, daha fazla yeteneğe ve beceriye sahip olur. Öz güven sahibi kişi diğerlerinden farklı olarak bilmediğini bilen kişidir.
Destek ve yardıma hazır olmak, her konumda ve her şartta bir çözüm üretebileceğine olan inançtan kaynaklanır. Bu sayede bencilce bir tutumdan uzak duran kişi, yardımseverliği ile de toplum içinde sivrilir.
Daima pozitif düşünmeli. Stres altında doğru kararları verebilmenin yegâne yolu budur. Öz güveni yüksek kişilerin baskı altında doğru karar verebilmesinde de kendine olan inancı ve bu inancı ayakta tutan olumlu düşünme yetileri yatar. Her sorunu olduğu gibi bu sorunu da kolaylıkla çözeceğinden hiçbir şüphe etmez. Çünkü o, öz güveni göklerde olandır.
Samed Behrengi “Küçük Kara Balık” kitabıyla gölden çıkıp büyük denizlere ulaşmak isteyen küçük bir kara balığın gözünden kendimizi ve dünyayı sorgulamamızı sağlar. Hayatı yalnızca yemek, uyumak, küçücük dünya sandığı gölde yaşamak olarak görmeyen cesur küçük kara balığın hikayesi her ne kadar bir çocuk kitabı formatında olsa da aslında tüm yetişkinlere ders veren bir alegoridir de.
Öyle etkileyicidir ki kitap, öyle göndermelere sahiptir ki; bu masal anlatan adam yani Behrengi’nin daha 29 yaşındayken bu yüzden öldürüldüğü düşünülür. Aras Nehri’nde boğulmuş olarak bulunan Behrengi’nin masalları hala İran’da yasak, hatta Küçük Kara Balık Türkiye’de de bir dönem yasaklıydı.
Diyeceğimiz o ki her ne kadar Behrengi Küçük Kara Balık gibi düşündüğü ve hayallerindeki dünya için mücadele ettiği için öldürülmüş olsa da emin olun “dünyayı küçük kara balıklar kurtaracak”. Umut etmekten ve inandığınız gerçekler için savaşmaktan asla vazgeçmeyin. Daha güzel yarınlar için cesur olun, alıştırıldığınız hayata veda etmekten korkmayın. Gölünüz denize dönüşsün.
“Bu göletten başka bir dünya da mı var?”
“En azından bu suyun buraya nereden geldiğini, nereye gittiğini ve suyun dışında neler olduğunu düşünmeniz gerek”
“Ben de balıkla salyangozun düşmanlığını duymadım. Ama sizler onu hallettiniz.”
Şimdi küçük kırmızı balığın da denizi keşfetmesinin zamanı. Gölüm size emanet. Hoşça kalın.
“Sen gidiyorsun, tozlar içinde kayboluyorsun.
Ben sözümden çıkmadım, sen de sözünden çıkma.
Bu defa öyle döndün ki sonsuza kadar birlikte olacağız.
Şimdi ne zaman bir yağmur yağsa çiçekli başörtümü örtüyorum.
Kırmızı yeleğim ve o çiçekler ki sen benim için getirmiştin.
Bisikletin önünde sen oturuyorsun, arkasında ben…
Bisiklet ilerledikçe o eski günlere geri dönüyorum.
Sen yanımdaydın ve ben cennetin bu dünyada da olabileceğine inandım.”
— Heiran
B12 vitaminini gereğinden fazla almak gibi bir durum söz konusu değildir, çünkü B12 vitamini suda çözünen vitaminler arasındadır ve vücut ihtiyacı olanı aldıktan sonra fazlasını idrar yoluyla sistemden atar. Bu nedenle düzenli olarak alınmalıdır.
B12 vitamini hayvansal ve bitkisel gıdalarda (takviye edilmiş olanlarında) bulunmasına karşın hayvansal gıdalardan alınan B12 vitamini vücut tarafından daha iyi emilir.
B12 vitamini eksikliğinde anemi, denge kaybı, bacak ve kollarda uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi belirtiler görülebilir.
B12 vitamininin ana kaynağı hayvansal gıdalardır ve pek çok hayvansal gıda bu vitamin bakımından zengindir. Günümüzde bazı bitkisel gıdalara sonradan B12 vitamini eklenmektedir. Satın aldığınız bitkisel gıdanın B12 vitamini içerip içermediğini ambalajında bulunan “içindekiler” bölümünden öğrenebilirsiniz.
Aşağıda B12 vitamini bakımından en zengin gıdaları bulabilirsiniz. Bu besinler yüksek oranda B12 içermesine karşın bazılarının kolesterol ve kalori oranları herkesin tüketimi için uygun olmayabilir.
Yüksek kolesterolü olanlar bu gıdaları tüketmeye başlamadan önce doktora danışarak, kendileri için uygun bir beslenme programı veya vitamin takviyesi önerisi almalıdır.
Deniz Ürünleri: Balık yumurtası en çok B12 vitamini içeren gıdalar arasındadır. 50 gram balık yumurtası günlük B12 vitamini ihtiyacının yaklaşık 5 katını karşılar.
Ülkemiz mutfağında pek popüler olmayan, ancak B12 bakımından zengin bir diğer deniz ürünü ise ahtapottur. 15 gram ahtapot günlük B12 ihtiyacının tamamını karşılamaya yeter.
Yüksek miktarda protein ve esansiyel yağ asitleri içeren uskumru, somon, sardalya ve ton balıkları aynı zamanda iyi birer B12 vitamini kaynağıdır.
100 gram uskumru günlük B12 ihtiyacının 3 katını, aynı miktarda somon yine 3 katını, ton balığı yaklaşık 2 katını, sardalya 1.5 katını karşılar. B12 bulunan diğer deniz ürünleri ise istiridye ve midyedir.
Et: Sırasıyla; kuzu ciğeri, sığır ciğeri, dana ciğeri, hindi ciğeri, ördek ciğeri ve kaz ciğeri B12 vitamini bakımından en zengin et ürünleridir.
Bunlar dışında sığır eti veya dana kıyma da hem B12 hem de protein, çinko ve demir bakımından oldukça zengindir. 100 gram kuzu eti günlük B12 ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar.
Yumurta ve Peynir: Yüksek kolesterollü olması bir yana peynir çeşitleri B2 (riboflavin), protein ve kalsiyum içerir. Peynir çeşitlerinde bulunan B12 vitamini miktarı peynir tipine göre farklılıklar gösterebilir.
Örnek olarak 100 gram beyaz peynir günlük B12 vitamini ihtiyacının yaklaşık olarak 1/3’ünü karşılar. 1 adet yumurta sarısı ise günlük ihtiyacın %6’sını karşılar.
Kullandığın arabanın markasıyla, evinin büyüklüğüyle yada bankadaki paralarının çokluğuyla iyi insan olamazsın, bu kötü insan olduğun anlamına da gelmez. Ancak giyim kuşamına, malına mülküne bakıp da sana özem gösterenler çevrendeki sahtekarlardır sadece. Unutma gerçek dostların seni varınla yoğunla kabul eden ve değer verenlerdir. İyi gününü de kötü gününü de seninle paylaşanlardır. Onların değerini bil.
Esin ÖKTEM FIRAT
Bugün size anlatacağımız basit bal ve sarımsak tedavisi karaciğer sağlığınızı iyileştirmek için güçlü bir yöntemdir. Antioksidan ve vitaminler bakımından zengin doğal bir antibiyotiktir ve bu iki özelliği de sağlıksız veya toksik karaciğeri yenileyebilir.
Balı olabildiğince saf ve organik seçmeniz önemlidir. Eğer evde bulunan balınızdan şüphe duyuyorsanız, en iyisi onu tüketmemektir çünkü fayda sağlayacağına size zarar vermektedir.
Organik sarımsak ve saf balın karışımı basit ve harika bir kombinasyon yaratarak size bütün vücudunuzu temizleyen ve bağışıklık sisteminizi güçlendiren bir iç denge sağlayacaktır.
1 haftadan sonra sonuçları görmeye başlamak için bu 1 kaşık bal ve sarımsak tedavisini denemeye başlayın. Hazır mısınız?
Bal ve Sarımsağın Karaciğeriniz için Faydaları
Unutmamanız gereken en önemli şeylerden birisi, sağlıklı bir karaciğerin günlük hayatınız ve genel sağlığınızın temel taşlarından biri olmasıdır.
Bu da demek oluyor ki, herhangi kötü bir alışkanlık, mesela sigara kullanımı, kötü beslenme ve hareketsiz bir yaşam sürmek gibi şeylerin hepsi negatif sonuçlar doğurmaktadır.
Bazı günlerde vücudunuzu daha şişkin hissettiğiniz, düşük enerji seviyelerine sahip olduğunuz, ağzınızda kötü bir tadın olduğu veya sindiriminizin çok ağır olduğu bir dönem mutlaka olmuştur. Peki ya bunun sebebi nedir?
Normalde bu semptomlar karaciğerinizin toksinlerle dolu olduğuna ve onlardan etkili bir biçimde kurtulamadığına işaret etmektedir. Fakat bunun için direkt olarak eczaneye gitmeden önce, ilk olarak doktorunuzla konuşmak ve beslenmenizi iyileştirmek en iyisidir.
Sağlıklı bir karaciğer düzgün kan dolaşımını ve kan akışını destekler. Aynı zamanda zamanla vücutta biriken toksinleri de atar.
Bu doğal detoksu desteklemek için bol miktarda sıvı tüketmelisiniz.
Karaciğeriniz ayrıca yeterli miktarda C vitaminine ve antioksidana ihtiyaç duyar, çünkü bunlar doku yenilenmesine ve karaciğerin fonksiyonlarını optimize edebilmesine yardımcı olur.
Doğal olan bir beslenme şeklini tercih edin, işlenmiş yiyeceklerden, un ve şeker gibi gıdalardan uzak durun. Bu şekilde karaciğerinizin sağlığını güçlendirebilirsiniz.
Bu arada, sarımsak ve bal her gün beslenmenize dahil edebileceğiniz, karaciğeriniz için harika iki gıdadır. Nasıl işlediklerini size açıklayacağız.
Karaciğer Sağlığı için Saf Bal
Bal, doğal sağlık demektir. Glikoz, mineraller, antioksidanlar ve vitaminler bakımından çok zengindir, bu sebeplerden dolayı da karaciğer için en çok tercih edilen gıdalardan birisidir.
Balın en iyi özelliklerinden birisi enflamasyonla savaşan doğal bir antibiyotik olmasıdır. Bunun sebebi de inhibin olarak bilinen içeriğidir ve inhibin antimikrobik özelliklere sahiptir.
Karaciğerinize en iyi gelecek bal biberiye çiçeğinden yapılan baldır. Glikoz kolay bir şekilde absorbe edilebilir ve hızla enerjiye çevrilebilir. Bu şekilde karaciğerinizin ne çok çalışmasına ne de dönüşümde çok fazla glikojene ihtiyaç duymasına sebep olur.
Bal doğal bir detoks ajanıdır, karaciğerinizdeki dokuları güçlendirir ve yağlı karaciğer hastalığından muzdarip insanlar için yenilemeyi destekler.
Fakat şunu yine de tekrar etmeliyiz, seçtiğiniz bal kesinlikle saf ve organik olmalıdır.
Karaciğer Sağlığı için Organik Sarımsak
Sarımsağın içinde allisin olarak bilinen güçlü bir antioksidan, antibiyotik ve mantar öldürücü bir içerik bulunur – bunların hepsi de karaciğer sağlığı için muhteşem faydalara sahiptir.
Bir çok insan sarımsağı aç karnına tüketmeye alışmıştır. Eğer siz bunu rahatsız edici buluyorsanız veya bunu yaptığınızda nefesiniz kötü kokuyorsa, bunun yerine basit ve leziz olan bu sarımsak ve bal tedavisini deneyin.
Sarımsağın karaciğeri hedef alan herhangi bir patojene karşı savaşmak için harika bir gıda olduğunu unutmayın. Aynı zamanda bazen tehlikeli seviyelere gelebilen toksinleri de giderir.
Metabolizmanız burada büyük bir rol oynamaktadır, aminoasitler ve proteinler karaciğeri güçlendirirken, sindirim sisteminizi de iyileştirir ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL ile de savaşır.
Bal ve Sarımsak Tedavisini Nasıl Yapacağız?
Neye ihtiyacınız olacak?
Balı koyacağınız 1 cam şişe veya kavanoz
1 baş sarımsak
Seçtiğiniz cam kabı doldurabilecek kadar bal
Hazırlanışı
İlk yapmanız gereken şey sarımsağı soymak. Keskin bir bıçak ile hepsini ikiye kesin. Bu sarımsağın doğal ve tedavi edici faydalarının bal tarafından absorbe edilmesini sağlayacak.
Bir sonraki adım ise çok basit. Sarımsak dişlerini cam kavanoza doldurun ve üste de yavaşta balı dökün.
Amacınız herhangi bir baloncuğun oluşmadığından ve sarımsağın üzerinin tamamen bal ile kapandığından emin olmak. Herhangi bir hava kabarcığı oluşmuşsa eğer bunu bir kaşık yardımıyla yok edin.
Kabı güzelce kapatın ve 1 hafta beklemeye bırakın. Ardından karışımımız tüketime hazır olacak.
Günde sadece 1 yemek kaşığı bu bal ve sarımsak tedavisinden yemeyi deneyin, karaciğer ve genel sağlığınızın iyileşmesine yardımcı olun.
Kesinlikle çok etkili olduğunu göreceksiniz!
Kaynak :Sağlığa Bir Adım