Yüreğim Hep Yaz’dır Benim…
Son günlerde arkadaşlarımdan hep aynı şeyi duyuyorum:”İçime sıkıntı basıyor bu kapalı havalarda” diyor birisi.Diğeri : ”Ben yağmurlu havaları sevmiyorum ya,şu sonbahar bir an evvel gelip geçse” gibi…
Ne diyeceğimi bilemiyorum,ne suçu vardı bu sonbaharın ya da bu kışın da bu insanlar bu kadar sevmiyorlar bu mevsimleri 🙂 Evleri alt katlarda da değil sel bassın,dışarıda ayazda da kalmıyorlar…”Ya diyorum deme öyle,her mevsim ayrı güzel.Eğer kış olmazsa yazı özler mi insan?”
Onlarda aslında bunun bilincinde ama sanırım kendilerini bunu söylemekten alıkoyamıyorlar.Hadi söylüyorlar mühim değil ama bunun sıkıntısını da yaşıyorlar.Adam ciddi ciddi depresyona girmeye başlıyor.İçine kapanıyor.Niye?Hava kapalı diye mi? Evet 🙂
Yılda 4 Mevsim var.Ben bu cümleyi nerede okusam,nerede söylesem ya da yazsam bana ilkokul zamanlarımı hatırlatır.Çünkü bu cümleyi bir çoğumuz ilkokulda öğrendik.Hani yeşil panolara mevsimlerin resimlerini asıyorduk hatırlıyor musunuz?Hıhh onları diyorum işte.Ben o zamanlar en çok kışı severdim.Yılbaşı,mantolar,bacası tüten evler,pamuktan yaptığımız karlar…Sonbahar da annemin resim defterime çizdiği yaprakları dökülen o kuru ağaç…Mevsimleri böyle sevdim.Resimlerde…Sonra kışı sevmeye devam ettim.Kış geldiğinde hep çocukluğumu hatırladım.Apartmanın bütün çocuklarıyla kar topu oynayışımızı,gelip sobanın üstünde eldivenlerimizi,ayaklarımızı ısıtıp tekrar dışarı çıktığımız zamanları.Sanki aşk bile kışın yaşanırmış gibi gelirdi bana.Sonra zamanla daha dikkatli baktığımda ben yazıda seviyorum galiba dedim.Çünkü büyüdükçe daha çok üşümeye başlamıştım.Kışın soğuğu beni korkutmaya başlamıştı.Komik ama,yüzüme esen kar sağuğunu yüzüme inen tokatlar olarak tabirlerdim :)Yani demem o ki bende eskiden mevsimlerden hep şikayet ederdim.Yazı sevsem,kışın hatrı kalıyordu.Kış’ı sevsem yaz dargın…Sonbahar desen keşfedilememiş bir ömür sanki…Sonra daha dikkatli bakmaya başladım.Allah’ın yarattığı güzelliklere,doğanın nasılda güzel bir denge ve uyum içinde birlikte hareket ettiğine.Dünyanın ahengine…Hayvanların hiç şikayet etmeden mevsimlere nasıl ayak uydurduğuna …Sonra içime döndüm;içimde her mevsimden ayrı birer parça olduğunu farkettim.Hepsini içime aldım ve hepsini sevgiyle kucakladım.Anladım ki yaz olmasa bahar bir hiçti,kış olmasa sonbahar…Hepsi birbirinden tamamen farklı oldukları halde birbirlerine kenetlenmişlerdi ve hepsi bizim için işlevini sürdürüyordu.Bu Allah’ın bize verdiği büyük bir nimetti.Yağmur yağıp ekinleri suluyordu.Yaz gelip ürünleri olgunlaştırıyordu.Bu kadar basit bir kuralı görmemek ve onları SEVMEMEK haksızlıktı bence.Değer verip,değerini görememek gibi…Sürekli ayakkabısının çamuruna bakan ne bilsin sonbaharda kahve içmenin keyfini,kitap elinde yağmuru izlemenin huzurunu ama dimi…
Bulut geldi diye güneş’e küsmek gibiydi bu.Oysa dikkatle bakanlar,farkındalıkla yaşayanlar bilirler her mevsim yüreklerinde yazı yaşatmasını,sabır ve şükrü bilenler bilirler güneşin o bulutun arkasında boş durmayıp günü aydınlattığını…
Ben severim şükür nedir bileni,ben severim her şerde hayır göreni…Selam olsun kışın ortasında yüreğinde yazı yaşatan ve etrafını ısıtanlara…
Sevgilerimle…
Gülşah Özçiftçi/KıDıM